İçeriğe geç

Miras Kalan Ev Edinilmiş mal Mıdır ?

Miras Kalan Ev Edinilmiş Mal Mıdır? Bir Ailenin Hikâyesi

Kayseri’nin dar sokaklarında, eski taş evlerin arasında büyüdüm. Çocukken, mahalledeki evler birbirine yakın, neredeyse iç içeydi. Hangi evin bahçesinde oynadığını unuturdun, çünkü bütün mahalle bir büyük aile gibiydi. Ama sonra zamanla büyüdüm ve hayatın bana gösterdiği acı gerçeklerle yüzleştim. Miras kalan evin, ailenin kimliğinin bir parçası mı yoksa “edinilmiş mal” mı olduğuna dair kafamda beliren sorularla.

Bir gün, annem telefonla aradı, sesinden bir şeylerin yanlış olduğunu hemen anlamıştım. “Babaannem vefat etti,” dedi. O an, gözlerimden yaşlar süzüldü, ama içimdeki boşluk daha derindi. Babaannem, bizi sevgiyle saran, evin en kıymetli köşesinde yıllarca oturmuş olan kadındı. Onun yokluğu, sadece bir insanın kaybı değildi, aynı zamanda bizim ailemizin de bir parçasının kaybolması gibiydi. O evin içinde geçirdiğimiz her an, çocukluk hatıralarımızla dolu. Ama şimdi, bir soru kafamda dönüp duruyordu: Miras kalan o ev, hala bizim ailemizin evi mi olacak, yoksa sadece yasal bir “edinilmiş mal” mı?

Evden Bir Parça

Babaannem vefat ettikten sonra, evin ne olacağı konusunda ailenin içinde başlayan tartışmalar beni derinden sarstı. Annem ve amcam arasında, evin paylaşımı üzerine konuşmalar başladı. Bazen o kadar sertleşiyordu ki, sesler yükseldiğinde kendimi, küçük bir çocuğa dönmüş gibi hissediyordum. O ev, o kadar çok hatırayla doluydu ki, sadece taşlardan ibaret olamazdı. Ama annem ve amcam, miras kalan evin yalnızca “bir mal” olduğunu düşünüyorlardı. Ne kadar önemli olursa olsun, onun üzerinde paylaşılan haklar vardı.

O an, içimde büyük bir hayal kırıklığı hissettim. Evet, miras kalan ev hukuken edinilmiş mal olabilir, ama ben orada sadece duvarlar, zeminler ve odalar değil, geçmişimi, sevdiklerimi de hissediyordum. O evde geçirdiğimiz kış akşamları, mutfakta babaannemle pişirdiğimiz yemekler ve sabahları bahçede koşarak oynadığımız oyunlar… Bunlar sadece birer anı mıydı? Yoksa o ev, gerçekten bizim ailemizin kimliğinin bir parçası mıydı?

Bir Umut Kırıntısı

Bir akşam annemle otururken, gözlerimin içine bakarak, “Belki de hala o evin içinde bir şeyler var,” dedi. Gözleri, geçmişin acı tatlı hatıralarını barındırıyordu. O an anladım ki, evin sadece taşlardan ibaret olmadığına inanan bir tek ben değildim. Hala bir umut vardı. Annem, o evdeki hatıraların, sadece mirasın ötesinde bir şeyler taşıdığını fark etmişti.

Yavaşça, ailece bir araya gelip, o evin ne olacağına karar verirken, miras meselesinin ötesine geçmeye başladık. Hepimizin ortak paylaştığı anıları, babaannemizin sıcaklığını ve sevgisini koruma kararı aldık. Miras kalan evin, sadece maddi bir değeri olan bir yer değil, her birimizin kalbinde bir yeri olduğunu kabul ettik.

Ev, aslında yalnızca bir maldan daha fazlasıydı. Gerçekten de, içinde yaşadığımız anılar, o evin anlamını sadece hukuki boyutunun ötesine taşıyordu. Miras kalan evin bizim için “edinilmiş mal” olamayacağını o zaman anladım.

Mirasın Derinliği

Bir süre sonra, evin gerçekten ne olacağı konusunda nihai bir karar alındı. Ancak, içimde bir huzur vardı artık. Çünkü o ev, sadece bir yapı değildi; bizim ailemizin mirasıydı, köklerimizin bir parçasıydı. Taşları, duvarları, kapıları… Bunlar bizim için sadece fiziksel nesneler değildi. O evin her köşesi, bizim hikayemizin bir parçasıydı.

Miras kalan evin gerçek anlamını, sadece maddiyatla ölçmenin ne kadar eksik olduğunu fark ettim. Miras sadece miras değildir. O evin içinde büyüyen bir nesil, babaanne ve dedelerinin anılarını taşıyan bir kuşak, o evin değerini sadece “yasal haklarla” değil, anıların ve sevgilerin gücüyle de ölçer.

Bugün, o ev hala bizim ailemizin göz bebeği. Kimi zaman oraya gitmek, eski duvarlarda gezinen hüzünlü ama tatlı anıları hatırlamak için gidiyorum. Kılınan tartışmalara, geçmişte yaşadığımız hayal kırıklıklarına rağmen, o evin hala ailemize ait olduğuna inanıyorum. Miras kalan ev, her zaman bizim olacak. Edinilmiş mal mı, diye sorarsanız, cevabım net: Hayır, o ev bizim kalbimizde her zaman bir yer tutacak.

Sonuç: Ev ve Anılar

Miras kalan evin, sadece bir mal mı yoksa anıların birikimi mi olduğu sorusu aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Herkesin bir evi vardır, ancak her evin, içinde yaşanmış bir hayatı vardır. O hayat da sadece yasal bir kısıtlama ile ölçülemez. Miras, sadece maddi değil, duygusal ve kültürel bir yük de taşır. Ailenin içindeki bağları, bir evin içinde kaybettiğiniz sevgileri ve hatıraları yasal bir anlaşmayla geçiremezsiniz. O yüzden, miras kalan evin aslında “edinilmiş mal” olup olmadığı, her insanın bakış açısına göre değişir. Ama benim gözümde, o ev hala ailemizin kalbinde yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
piabellacasino