Kiminle Haşr Olursan?
Kimi zaman bir telefon görüşmesinde, kimi zaman da bir arkadaş toplantısında, hepimiz “Kiminle haşr olursan, ona benzersin” lafını duymuşuzdur. Peki, gerçekten öyle mi? İyi de, kiminle haşr oluyoruz, neyle haşr oluyoruz? Şu dünya, haşr konusunda o kadar çok seçenek sunuyor ki, hangi tip insanla haşr olacağımızı bile şaşırıyoruz. Hadi gelin, bu “haşr olma” meselesini biraz eğlenceli bir şekilde ele alalım ve erkeklerle kadınların bu konuda nasıl farklı yaklaştıklarını mizahi bir bakış açısıyla keşfedelim.
Erkekler, çözüm odaklıdır. Yani bir sıkıntı yaşadıkları zaman, hemen çözüm arayışına girerler. “Haşr olursam, ne olacak?” diye soran bir erkek, şüphe yok ki ilk önce “Neyin problem olduğunu bulalım ve çözüm geliştirelim” diyerek işe başlar. Sonra her şey mantıklı bir çözüm bulmakla ilgili olur. “Beni nereye sürüklüyorlar?” diye düşünmeden, hemen rakiplerinin hamlelerini hesaplayıp strateji geliştirmeye başlarlar.
Kadınlar ise bir konuda “haşr olursa” hemen empatik yaklaşır. Kimi zaman duygusal bir bağ kurmak, kimi zaman bir ilişkiler ağı oluşturmak için çabalarlar. “Bunu nasıl daha iyi hissederim?” ya da “Nasıl daha sağlıklı bir şekilde ilerlerim?” gibi soruları kafalarında döndürürler. Kadınlar için haşr olmak, sadece bir çözüm üretme meselesi değil, aynı zamanda kalp ve ruh meselesidir. “Seninle bir bağ kurmam gerek, öyle değil mi?” sorusu, her kadının stratejisi gibi bir şeydir.
Bunu biraz daha açalım. Mesela, bir erkek ve bir kadın birlikte akşam yemeği yerken, erkek açken, kadının bu sırada ne düşündüğünü merak ederiz. Erkek, bir şekilde “Bu akşam ne yiyeceğiz?” gibi net ve basit bir soruyla yola çıkarken, kadın akşam yemeği konusunda daha geniş bir perspektife sahiptir. “Nerede yemek yesek, nasıl bir ortamda olsak, ışıklar ne kadar romantik olur, garson nasıl olmalı, yemekler birbirine uyumlu mu?” gibi sorularla yola çıkabilir. Çünkü kadın için bu bir deneyimdir, bir bütünsel anlam taşır. Erkek ise direkt açlığını gidermeyi hedefler.
İşin içine “haşr olma” konusu girdiğinde ise kadınlar yine empatik bakış açılarını ön plana çıkarır. Çünkü “haşr olma” kadının gözünde bazen bir süreçtir. Ve o süreç boyunca onun için en önemli şey, etrafındaki insanlarla ilişkiler kurmak, duygusal bir bağ oluşturmaktır. Kadın, haşr olurken, strateji değil, hisleriyle hareket eder. Erkekler ise her zaman pratik çözümler peşindedir.
Düşünsenize, bir kadın ve erkek bir gün birlikte alışverişe çıkmış. Kadın, alışveriş sırasında her detayı gözden geçirir, “Bunu almalı mıyım, ya şu da güzelmiş, bunu da bir deneyim” diye düşünürken, erkek sadece ne gerektiğine bakar. “Kendi işimi halledeyim, hemen çıkalım” diyerek işe başlar. Kadın ise, alışveriş yapmanın o anki mutluluğuna odaklanır.
Görüyorsunuz değil mi? Haşr olmak, erkekler için çoğu zaman bir çözüm arayışıyken, kadınlar için bir deneyim ve bağ kurma sürecidir. Her iki taraf da sonunda “hedefe” ulaşır, ama birinin yolu kısa ve direktken, diğerinin yolu biraz daha dolambaçlı ve duygusal.
Peki, siz kiminle haşr olursanız? Çözüm arayan, stratejik bir yolda mısınız? Yoksa duygusal bağlar kurarak, her anın tadını çıkaran bir yolculuğa mı çıktınız? Hadi, yorumlarınızı bekliyoruz! Kiminle haşr olursanız, kim olduğunuzu biraz daha iyi anlayabiliriz!