İçeriğe geç

5 makam nedir ?

5 Makam Nedir? (Deniz, Leyla ve Atölyede Başlayan Bir Melodi)

Bir hikâye anlatmak istiyorum: Akşamüstü ışığı, eski bir udun gövdesinde bal gibi parlıyordu. Atölyenin kapısı açıktı; içeri taze çekilmiş kahve ve reçine kokusu doluyordu. Ben, duvarlardaki sazlara bakarken, iki eski dostun fısıltı kadar yumuşak bir sohbetine kulak kesildim. Deniz, hayatı çizelgeleyen, çözüm odaklı ve stratejik bir ruhtu. Leyla ise kalplere değmeyi bilen, empatik ve ilişkisel… O gün ikisi, “5 makam nedir?” sorusuna bir hikâyeyle cevap vermeye karar verdiler.

Atölyede İlk Nota: Rast ile Düzen Kurulur

Deniz, masanın üzerine bir kâğıt serdi. “Önce çerçeveyi çizelim,” dedi. “Rast makamı, sağlam bir temel gibidir; karar duygusu nettir.” Usta Kemal, udun tellerini nazikçe yokladı; o ilk akor atölyeyi sessizce toparladı.

Leyla, kapı eşiğinde gülümseyerek, “Rast, eve dönüş gibi,” dedi. “Ne kadar dolaşırsan dolaş, sonunda içini rahatlatan bir kapı bulursun.”

O an anladım: Rast makamı, hikâyenin omurgasını kuruyor; karar hâli düzen demek. Teknik bir tabloya sığsa da, kulakta “tamamlandım” duygusunu büyütüyor.

Uşşak ile Kalbin Konuşması

Toprak rengi bir kemençe kılıfı açıldı. Leyla, “Sıra Uşşak’ta,” dedi. “Şefkatin, sokağın, evlerin penceresine asılan beyaz tülün makamı.”

Deniz hemen notlar aldı: “Karar sesi, çıkış ve iniş seyri… Duyguyu ölçmek için önce yapıyı bilmek gerekir.”

Ama Leyla, kemandaki titreşimi parmak uçlarıyla hissedip fısıldadı: “Uşşak, gözyaşına yaslanmak değil; gözyaşını anlayıp gülümseyerek yoluna devam etmek.”

Uşşak makamı böylece deftere sadece işaretlerle değil, kalbe işleyen cümlelerle yazıldı.

Hüseynî: Sıcak Bir Omuz, Serin Bir Rüzgâr

Usta Kemal, tambur yayını eline aldı; bir yürüyüş başlattı. Hüseynî, atölyeyi nazlı bir rüzgâr gibi dolaştı.

Deniz’e göre Hüseynî, “denge tablosu”ydu; aşırıya kaçmadan sıcaklığını koruyan orta çizgi. Leyla ise onu “içten bir omuz”a benzetti: “Sana ‘Buradayım’ der; ne fazlası ne azı.”

O an anladım ki Hüseynî, iki dünyanın tam ortasında bir taş köprüydü: Stratejik zihinle empatik kalp, bu köprüde el sıkışıyordu.

Hicaz: Hasretin İnceliği ve Yolun Kıvrımı

Akşamın rengi morarmaya yüz tutarken, Hicaz atölyeye girdi. Bir adım uzaklık, bir adım yakınlık…

Deniz, ses aralıklarını net çizgilerle anlattı: “Şu kıvrım, işte tam burada,” dedi; “bu verdiğin karar, dinleyeni uzak bir sahile götürür.”

Leyla, “Hicaz hasretle konuşur, ama hasreti kınamaz,” dedi. “Beklemeyi, beklerken büyümeyi öğretir.”

Hicaz’da yol, haritada dümdüz değildi; ama en güzel manzara o kıvrımda saklıydı.

Nihavend: Modern Sokakta Klasik Bir Adım

Gece yaklaştı; lambanın sarı ışığında Nihavend beliriverdi. Şehirde yürüyen bir gölge, bir ceket cebinde saklı notalar…

Deniz, “Nihavend, ‘klasik’ ile ‘güncel’in arası,” diye yazdı. “Dillere dolanan melodiler, düğünlerdeki dans, sokaktaki hummalı ritim.”

Leyla ise bir an sustu, sonra gülümsedi: “Nihavend, tanıdık bir yüz gibi. Görür görmez ‘Seni bir yerden tanıyorum’ dersin.”

Böylece beşinci kapı da açıldı. Rast, Uşşak, Hüseynî, Hicaz, Nihavend—her biri aynı evin farklı odaları, aynı kalbin farklı atışlarıydı.

Beş Makamın Özünde: İnsan

Deniz, kâğıdın köşesine küçük bir çizelge koydu: “Karar, seyir, duraklar…” Düzen, kesinlik ve yol planı…

Leyla ise kâğıdın arka yüzüne bir not düştü: “Bir dostun omzu, bir annenin eli, bir şehrin akşamı, bir yolcunun valizi, bir âşığın sabrı.”

Beş makamın aslında beş insan hâli olduğunu söylediler. Rast evdi; Uşşak tenin sıcaklığı; Hüseynî orta yolun ferahlığı; Hicaz uzaklığın zarafeti; Nihavend ise kalabalığın içinde tanıdık bir nefes.

“5 Makam Nedir?” Sorusunun İçindeki Sözcük

Cevap teknik olabilir, evet: “Beş temel makam, musikiye adım atarken öğretici bir haritadır.” Ama atölyenin sessizliğinde şunu öğrendim: Bu harita, duyguya varmak için çiziliyor.

Deniz’in stratejisi, yolun kaybolmaması için; Leyla’nın empatisi, yolculuğun yalnız olmaması için vardı. Makam, işte bu iki niyetin kesişiminde can buluyordu.

Dinleyene Not: Kendi Makamını Bul

Belki bugün Rast’a ihtiyacın var—eve dönmek, tamamlanmak. Belki Uşşak—yumuşakça konuşulan bir teselli. Ya da Hüseynî—dengeyi bulacağın bir köprü. Belki Hicaz—özlediğini zarafetle taşıyacağın bir akşam. Veya Nihavend—sokakta yürürken yüzünü güldüren tanıdık bir melodi.

Her gün başka birine dokunur bu beşli; her gün başka bir perdeden ses verir.

Yorumlara Davet: Senin Hikâyen Hangi Makamda?

Atölyeden çıkarken, udun gövdesinde geceyi saklayan bir parlaklık kaldı. Deniz kâğıtları düzenledi; Leyla kapıyı usulca çekti. Ben ise sokakta yürürken içimden bir ezgi geçti.

Şimdi sıra sende: Senin günün hangi makamda başladı, hangisinde bitti? Rast’ın güveni mi, Uşşak’ın şefkati mi, Hüseynî’nin dinginliği mi, Hicaz’ın hasreti mi, Nihavend’in tanıdıklığı mı? Yorumlarda buluşalım; herkes kendi hikâyesini anlatsın ki bu beş makam, beş yüz olmuş bir şehir gibi çoğalsın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
piabellacasino